Genel, Yemek Fotoğrafçısı

Yemek Fotoğrafçısı

           

En iyi yemek fotoğrafını kim çeker ? Peki, post prodüksiyonu en iyi kim yapıyor ? Kimin stüdyosu daha büyük ? En pahalı teknik ekipmanlar kimde var ?

            Bugüne kadar bu soruları sorduysanız ve kendinizden çok onlar nasıl yapmış diye düşündüyseniz büyük bir hata yapmışsınız demektir. Amacım sizi bu hatadan kısa sürede döndürerek kendi başarınızdan söz ettirmenizi sağlamaktır. Peki bu nasıl olacak ? Aslında çok da zor değil. İlki olamasanız bile en iyi olabilmek için çok çalışmanız gerekecek. En iyi yemek fotoğrafçısı olabilmek içinde bilginizi sürekli geliştirerek sürekli bir arayış içinde olacaksınız. Bir yerden başlamamız gerekiyorsa kendimize ilk önce şu soruyu sorabiliriz. İdolüm ve ilerlemek istediğim tarzdaki fotoğraf sanatçısı kim ? Her zaman bir idolünüz olmalı. Sizi idol olarak gören olduğu zamanda bile sizin yine bir idolünüz olmalı. Başarıya ulaştığını zannederek kendilerini yenilemeyen ve tarihten silinen birçok fotoğrafçı olduğunu unutmayın. Bazı bilgilerin ve birikimlerin bir son kullanma tarihi vardır. Siz fark etmeden bu bilgi yenilenir  ve  sizin  bilginizin  üzerine  çıkar.  

Benim idolüm mü, tabi ki Karl Taylor. Bir sette yapılması gereken her şeyi, eksiksiz ve kusursuz olarak yapan, en dediğim fotoğraf sanatçısı. Işıkla boyama sanatını çok iyi kullanarak, bunu yaratıcı fikirlerle birleştirir ve işte karşınızda o, Karl Taylor. Mükemmele ulaşmak için verdiği çabaları ve hassasiyeti ilk defa kamera arkası paylaşımlarında görmüştüm. O an kullandığı kamera ya da son teknoloji ışık sistemleri, stüdyosu, hiç dikkatimi çekmedi. Odaklandığım tek şey bir fotoğrafı üretebilmesi için vermiş olduğu emekti. Onu taklit etme kararı aldım ve hemen bir set hazırladım.

            Hazırladığım set bir viski markasının çekimi olacaktı. Önce hayal ettim. Nasıl bir şey olmalıydı? İnsanların her zaman görmediği, gözün yakalayamadığı fizik kurallarına aykırı ve bir bütünlüğü olan, tüm dikkatleri üzerine toplayacak bir fotoğraf olmalıydı.  Sadece fikri bulabilmek için saatlerce uğraştım.  Birçok kere çizdim, sildim tekrar çizdim. Sonunda hayalime ulaşabildim ve seti kurmaya başladım.  O kadar heyecanlıydım ki elim ayağım birbirine girmişti. Yapacağım prodüksiyon üç adet viski bardağını kenarlarından üst üste birbirine tutturmak ve içindeki sıvının patlamasını sağlamaktı. Bunu yapabilmek için yüzlerce kare çektim defalarca kere temizlik yaptım. Tek bir hedefim vardı; başarmak.

            Başardım. Yapabildiğimi gördüm. Her zamankin den farklı birçok şey yaptığımı fark ettim. Aslında tüm eksiklerimi biliyordum. Sadece daha iyisine ulaşmak için doğru kişiyi izlememiştim. Onun çok iyi olması beni ondan daha iyi olabilme ihtimaline sürükledi. Bugün ondan daha iyi fotoğraflar mı çekiyorum, bilmiyorum. Ama çok iyi bildiğim bir şey varsa, o da artık daha iyi fotoğraflar üretebiliyorum.

Doğumumuzdan itibaren   öğrendiğimiz  tüm  bilgileri, duyularımıza borçluyuz.  Kimimiz bu duyuların hakkını vererek kimimizde olması gerektiği gibi kullanıyoruz.  Yeteneklerimiz,  öncelikli  olarak  tercihlerimiz ve ilgi alanlarımızın bizi yönlendirmesi ile başlıyor. Arkasından daha çok merak etme ve başarıya ulaşmak için çabalıyoruz. Meslek  öğrenmek standart bir süreç. Başlarsınız ve bir yerde öğrendikleriniz ile yetinebilirsiniz. Ancak sanatsal alanlarda gerçekten başarıya ulaşmak istiyorsanız, ilk önceliğiniz yetinmemeyi öğrenmektir. Her zaman en iyisine ulaşmak için çabalarsanız en iyisine ulaşırsınız.

                Bir tarladan su çıkarmak için kazmayı hep aynı yere vurmanız sizi sonuca daha hızlı ulaştırır. Biraz kazıp farklı bir yerde şansınızı tekrar denerseniz süreç uzar tabi ki başarıda. Hüseyin Bolt  başarıya ulaşabilmek için yirmi yıl boyunca günde sekiz saat koştu. Naim Süleymanoğlu dünya rekoru kırabilmek için hasta haliyle günde on saat durmadan çalıştı. Onların ve onlar gibi başarıyı göğüsleyen birçok kişinin yaptığı tek doğru, sevdikleri işi yapmak istemeleriydi.

                Fotoğraf sanatı ile ilgilenebilirsiniz. Ama bu işi aynı doktorluk veya öğretmenlik mesleği gibi düşünmeniz gerekir. Her doktorun ya da her öğretmenin seçmiş olduğu bir uzmanlık alanı vardır. Sizin de en başta karar vermeniz gereken en önemli konu budur. Tüm teknik bilgileri öğrendikten sonra bu bilgileri hangi alanda kullanacağınıza karar vermeniz gerekir. Amacımız severek yaptığımız işimizde en iyisi olmak, uzman olmak. Her şeyi fotoğraflayabiliriz. Her setin kendine göre yasaları vardır. Hepsini öğrenmeye çalışmak bizi fazlasıyla yavaşlatır.  Aynı kazmayla su çıkarma hikayesi gibi tek bir odak noktamız olmalı.

                Görme yeteneğini geliştirebilmenizin en güzel yolu, öğrenmek istediğin alanda yaptığınız araştırmalardır. Her yeni araştırma sizi bir üst seviyeye taşıyacaktır. Hakkında bilgi sahibi olduğunuz değil gerçekten çok iyi bildiğinizi söyleyebileceğiniz bir konu var mı ? Şayet var ise o işte tanınan ve isminden sıkça söz ettiren bir uzmansınızdır. Ama yok ise öğrenmeye başlamanız için bundan daha iyi bir fırsat olamaz.

Related Posts